Pes 2011 İndir



Oyunumuzun Dili Almanca İlk Orda Çıkıtıgından Dolayı Dil Almanca

http://hotfile.com/dl/72610093/66a8695/img_folder.rar.html


Tüm Diller İçin bi Paket Çıktı o Paket Sayesinde Oyunumuz Türkçe Olcak

img.folder.rar indiriyoruz içindeki dosyaları c:// program filles / KONAMI / Pro Evolution Soccer 2011 / img

buraya atıyoruz ve oyunumuz türkçe oluyor.


Oyun % 100 çalışıyordur.


Oyun Kurulumu ve Oyunun Çalıştıgının ve Dilin Türkçe oldugunun kanıtı.
http://hotfile.com/dl/72795002/ceee315/PES2011_KURULUM.rar.html

Serial: KWPE-9J7H-26DC-UPXH-CMWY

http://hotfile.com/dl/72597393/9e169df/multi_pes11.part01.rar.html
http://hotfile.com/dl/72598561/c05e646/multi_pes11.part02.rar.html
http://hotfile.com/dl/72599630/5c15c11/multi_pes11.part03.rar.html
http://hotfile.com/dl/72599928/b41b6a9/multi_pes11.part04.rar.html
http://hotfile.com/dl/72600685/98b255d/multi_pes11.part05.rar.html
http://hotfile.com/dl/72600843/6f70310/multi_pes11.part06.rar.html
http://hotfile.com/dl/72602042/31ad1dd/multi_pes11.part07.rar.html
http://hotfile.com/dl/72602676/454bf6e/multi_pes11.part08.rar.html
http://hotfile.com/dl/72604209/57583cd/multi_pes11.part09.rar.html
http://hotfile.com/dl/72604613/2d48943/multi_pes11.part10.rar.html
http://hotfile.com/dl/72606138/9a66379/multi_pes11.part11.rar.html
http://hotfile.com/dl/72607171/9273844/multi_pes11.part12.rar.html
http://hotfile.com/dl/72608271/39799fa/multi_pes11.part13.rar.html
http://hotfile.com/dl/72608820/07884e7/multi_pes11.part14.rar.html
http://hotfile.com/dl/72609991/f0c069e/multi_pes11.part15.rar.html



Tags: Pes 2011 İndir full, Pes 2011 İndir crack, Pes 2011 İndir serial, Pes 2011 İndir online izle, Pes 2011 İndir hd, Pes 2011 İndir tek link, Pes 2011 İndir download, Pes 2011 İndir full download
Devamını Oku

2011 Eurovisiona Kim Katılacak

2011 Eurovision Şarkı Yarışması’nda ülkemizi kimin temsil edeceğine dair www.trteurovision.com adlı internet sitesinde anket düzenlendi. 4 kademeli ankette 15 sanatçı üç kategoriye ayrıldı. 

Anket 1’de Atiye Deniz, Hande Yener, Murat Boz, Gülşen ve Murat Dalkılıç oylandı. Dün sonuçlanan Anket 1’de en çok oyu Atiye Deniz aldı. 11 bin 18 oy alan Atiye Deniz yüzde 28.06 oy oranıyla birinci oldu. Aynı ankette 10 bin 574 oy alan Hande Yener ise yüzde 26.93 oy oranıyla ikinci oldu. Eurovision’a katılmayı en çok isteyen isim olan Yener, bu sonuçla büyük bir hayal kırıklığına uğradı. 

1 Ekim’de sona erecek olan Anket 2’de ise rockçı Hayko Cepkin büyük bir farkla önde gidiyor. Hayko Cepkin, Tarkan, Şebnem Ferah, Yalın ve Hadise’nin oylandığı ankette, Hayko Cepkin yüzde 53.64 oy oranıyla şu anda birinci. Tarkan ise yüzde 28.31 oy oranıyla ikinci sırada gidiyor. 2 Ekim tarihinde başlayacak olan Anket 3’te yer alacak sanatçılar henüz belirlenmedi. 

3 anketin en çok oy alan üç ismi 9-16 Ekim’deki final oylamasına katılacak. Anketten çıkan sonuç, resmi olmasa da Eurovision’da ülkemizi kimin temsil edeceği hakkında belirleyici rol oynayacak. Ankette en çok oyu alan sanatçı yarışmaya katılmak istemezse bir sonraki en çok oyu alan sanatçıdan yarışmaya katılması istenecek. 
Devamını Oku

Erkeklerde Erken Boşalma

Tedavileri Uyarıları
Kırk-kırk beş yaş altındaki erkeklerin en çok şikayetçi oldukları cinsel sorunu erken boşalmadır. Erkek cinsel sorunları içinde birinci sırada gelmektedir. Erken boşalma olayı, erkeğin ve eşinin boşalmayı arzuladığı andan daha önce boşalmasıdır. Aslında erken boşalma, bir bozukluk, bir patoloji olmaktan çok fizyolojik olayların göreceli olarak beklenenden daha hızlı seyretmesi ile olmaktadır. Bazı erkekler cinsel yaşamlarının ilk başlangıcında daha erken boşalırken gittikçe boşalmayı kontrol ettiklerini ve daha geç boşalmaya başladıklarını, ancak aniden erken boşalmanın bir sorun olarak karşılarına çıktığını belirtmektedir. Bir kısmı ise başlangıçtan beri hep çabuk boşalmaktan şikayet etmektedir. Sonuçta boşalma zamanı objektif zaman ölçüsü ile belirlenmekten çok, hastaların algılayış, ya da kabulleniş biçimi ile ilgilidir.

Bir genelleme yapmak gerekirse, 30 yaş altındaki erkeklerde cinsel ilişki esnasında vajinaya duhul gerçekleştikten sonra 1-3 dakika içinde boşalma olması beklenen bir durumdur. Erkeğin boşalmasını hızlandıracak çeşitli etmenler söz konusudur. Ne kadar genç olursa, o derecede erken boşalması beklenir. Yine heyecan düzeyine bağlı olarak ve bununla ilişkili bir şekilde eşinin daha istekli, uyarıcı olması ve heyecan uyandırması ile boşalma süresi kısalır. Önceki boşalmadan sonra aradan geçen süre uzunsa, erkeğin boşalmasını kontrol etmesi zorlaşır ve daha çabuk orgazma ulaşır. Birleşme esnasındaki gidip gelmeler hızlandıkça boşalma ihtimali de artar. Kaygılı, sinirli ruh hali erken boşalma nedenleri arasındadır.

Sonuçta yeni evlenmiş, uzun süredir veya hiç cinsel ilişkide bulunmamış, genç, cinsel heyecanı yüksek, istekli bir adam, biraz heyecanlı, biraz tedirgin bir şekilde hızlı bir cinsel birleşmeye meylederse erken boşalma riski altındadır. Evliliklerin çoğunda böyle anlar olması hiç de şaşırtıcı olmamalıdır.

Peki karşılıklı memnuniyet içinde bir cinsel hayat sürdürürken birden ortaya çıkan erken boşalma sorunu neden oluyor ? Cinsel ilişkide rol alan tüm fizyolojik olayların zihinsel fonksiyonların ve duyguların kontrolü altında olduğunu unutmamak gerekir. İnsan cinsel işlevi yerine getiren bir robot değildir ki, programlandığı şekilde devam etsin. Her şey normal seyrinde giderken bir akşam eve günün stresinden bunalmış, yorgun ve sıkıntılı bir halde geldiğinizi düşünün. Eşinizle cinsel ilişki içine girdiğiniz zaman dahi bir yığın sorun zihninizi kurcalamaya devam ediyor. Kısa süren bir sevişme erken boşalma ile sonlanıyor. Daha sonraki gecelerden birinde eşinizle tekrar yatağa girdiğinizde aynı stresi yaşamıyorsunuz, ama bu sefer acaba yine başarısız mı olacağım, boşalmamı kontrol edebilecek miyim? gibi sorular aklınıza geliyor. Bu kaygı sizin öncekinden daha erken boşalmanıza yol açacaktır. Böylece bir kısır döngü içine girersiniz; başarısızlık korkusunu takip eden performans anksiyetesi ve onun sonucunda yine başarısızlık olan bir kısır daire.

Erken Boşalmanın Tedavisi
Boşalmayı geciktirmek amacı ile çeşitli ilaçlar denenmiştir. Lokal uyuşturucu kremler veya spreyler bunların başında gelmektedir. Ancak sadece penisin üzerindeki sinir uçlarını uyuşturmak fazla yarar sağlamaz. Sertleşme ve boşalma tüm otonom sinir sistemini ilgilendirmektedir. Esas büyük cinsel organın iki bacak arasında değil, iki kulak arasında olduğunu söyleyenlerin iddiasını hafife almamak gerekir. Ayrıca bu tür ilaçlar, lokal uyuşturucu etkisi ile boşalmayı geciktirmekten çok penisin duyarlığını azalttığı için, temastan duyulan cinsel zevki azaltmaktadır. Bu lokal uyuşturucu maddeler cinsel birleşme esnasında vajen duvarından emilerek bu dokuların hassasiyetini azalttıklarından, kadının orgazm olmasında gecikmeye yol açmakta ve sorunu adeta pekiştirmektedir. Bu yüzden bu tür sprey ve kremler tıbbi pratikte terk edilmiştir.

Son zamanlarda depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçların yan etki olarak boşalmayı geciktirdiği fark edilmiş ve bu ilaçlar tedavide kullanılmaya başlanmıştır. Bu ilaçlardan hastalar yarar görmektedir. Ancak boşalma kontrolünde sırf ilaca dayalı bir tedavi yararlı olsa da, ömür boyu ilaç kullanmanın zorluğu nedeniyle cazip görülmemektedir. Aslında boşalmayı kontrol edebilme bir öğrenme sorunudur. Hastanın bu öğrenimine yardımcı olmak amacıyla ilaçla tedavi edilmesi, veya daha doğru bir ifade ile, tedaviye ilaç eklenmesi doğru bir yaklaşımdır. Amcak esas olan, erkeğin kendini ve eşini memnun edecek şekilde boşalmasını kontrol edebilmeyi öğrenmesidir.

Prezervatif kullanılmasının boşalmayı geciktirmede yararlı olduğunu ifade edenler vardır. Doğum kontrol yöntemi olarak kullanılmıyorsa, sırf boşalma kontrolü için prezervatif kullanılması çok cazip değildir.

Her erkeğin aynı duyarlıkta olmadığı, aynı cinsel tepkiyi vermediği bir gerçektir. Yukarıda belirtildiği gibi, fazla cinsel heyecan duyan ve psikolojik anksiyete içindeki erkekler daha erken boşalır. Öyleyse, boşalmayı kontrol etmek öğrenimi içinde öncelikle cinsel heyecanı yatıştırma ve sakinleşmek gelir. Hem zihnen hem bedenen gevşemek, sakinleşmek önemli oranda yardımcıdır. Sık cinsel birleşmede bulunmak boşalma aralarını ve dolayısı ile duyarlılığı azaltacaktır.

Cinsel birleşme anında erkeğin pozisyonunun boşalma üzerine etkisi vardır. Bu yüzden bazı pozisyonlarda boşalma daha hızlı olmaktadır. Erkeğin üstte olduğu klasik cinsel birleşme pozisyonu boşalmanın geciktirilmesi için elverişli bir pozisyon değildir. Daha rahat olduğu, kolay gevşeyebildiği ve efor harcamadığı bir pozisyonda erkek boşalmasını daha rahat kontrol edebilir.

Tedavi için önerilen en basit yöntem, sevişme esnasında erkeğin boşalma anına yaklaştığını hissettiği zaman, penisin ucunu iki parmağı arasında sıkarak vücuttaki cinsel heyecanın azalmasını bir süre beklemesi ve yeteri kadar gevşedikten sonra tekrar sevişmeye başlamasıdır. Bu yöntem uygulanırken bekleme anında derin derin nefes alınmasının da yararı olmaktadır. Ayrıca seks terapistleri tarafından bu tür şikayeti olan çiftlere bir takım öğrenme egzersizleri yaptırılmaktadır.

Erken boşalma sorunu yaşayan partnerinize yardım rehberi
Sevişme süreniz, partnerinizin erken boşalma problemi yüzünden çok mu kısa sürüyor ? Bu problem yüzünden sevişmeleriniz eski heyecanını yitirdi mi ? Oysa sevişme süresini uzatmak ve erken boşalmayı önlemek pekala mümkün!

Erken boşalma, sık rastlanan ama kolay tedavi edilebilen cinsel sorunlar arasında yer alıyor. Psikolojik tedavi ve birkaç basit teknikle erken boşalma endişesinden sıyrılıp, sevişmenin sizin için doğal bir zevk halini almasını sağlayabilirsiniz.

Bu konuda yapılan araştırmalar her iki erkekten birinin hayatının belli bir döneminde erken boşalma sorunu ile karşılaştığını gösteriyor.Aslında erken boşalma, kişiden kişiye değişen bir kavram. Bazıları 30 saniyede boşalırken, bazıları bunu daha uzun sürdürebiliyorlar. Uzmanlar ortalama sevişme süresinin evli erkekler için üç dakika civarında olduğunu söylüyor. Gerçekte partneriniz sevişmeyi, başlar başlamaz sonlandıramıyorsa, erken boşalma sorunu yok demektir.

Erken boşalma tıp literatürlerinde, sevişme esnasında varılan doruk noktasını, eşini tatmin etmeyi bekleyecek kadar uzatamama olarak tanımlıyor. Bazı erkekler, kadının orgazmı yaşayabilmesi için vajinal ilişkinin yanı sıra elle uyarımın da gerekli olduğu gerçeğini görmezlikten geliyor. Bu da cinsel iletişimsizliği başlatan süreçte yapılan en ciddi hatalar arasında yer alıyor. Sonuç olarak erkek kendini kontrol edemediği için büyük bir suçluluk duygusuna kapılıyor.

Sinir sistemine de bağlı
Batılı bilimadamları erken boşalmanın anormal bir durum olmadığını, bu karakterin bize atalarımızdan geçtiğini söylüyorlar. Erken boşalmanın merkezi sinir sistemiyle yakından ilgili olduğunu da…. Sinir sistemimiz iki kısımdan oluşur. İstemimiz dahilinde çalışan kısmı cinsel ilişki sırasında sertleşmeyi, istem dışı çalışanı ise boşalmayı yönetir. Sağlıklı bir erkekte her iki kısım uyumlu bir şekilde çalışır ve günlük davranışları yönetirler. Erken boşalan bir erkekte büyük bir olasılıkla istemdışı sinirler daha baskın, uzun süre ereksiyon halinde kalanlarda ise istem dahilindeki sinirler daha baskın çalışır. Ayrıca erkeğin kişilik özellikleri de cinsel hayatında önemli rol oynar. Örneğin romantik tipli ve cinsel içgüdüleri zayıf olanlarla, mantığıyla hareket eden erkekler, erken boşalma riskiyle daha fazla karşı karşıyadır.

Mastürbasyonun etkisi
Uzun süre ereksiyon halinde kalamamanın temel sebeplerinden biri de mastürbasyonu fazlaca deniyor olmak. Eğer bir erkek 13 yaşında kendi kendini tatmin etmeye başlıyor ve bunu sıkça yapıyorsa, 20′li yaşlara geldiğinde karşı cinsle girdiği cinsel ilişkilerde problemler yaşama olasılığı oldukça yüksektir. Çünkü erkek küçük yaşlardan beri kendini bu şekilde boşalmaya şartlamıştır ve cinsel ilişkiye başladıktan sonra tek amacı bunu bir an önce sonlandırmaktır. Diğer bir neden de kadının cinsel isteksizliğidir.

Tedavi yöntemleri
Erken boşalma, tedavisi en kolay cinsel sorunlardan biri. Eşlerin beraberce katılacağı bir psikolojik terapide, tedavinin başarı ile sonuçlanma şansı yüzde 90 oranında artabiliyor. Bugün için bilinen tedavi yöntemleri ise şunlar:

Lokal uyuşturucular
Penis ucunun hassasiyeti lokal uyuşturucularla azaltılabilir. Bunları çok sık kullanmak da sakıncalıdır. Bu yüzden geciktiricileri nadiren kullanın ve kullandığınız zaman prezervatif takmayı ihmal etmeyin.

Lokal baskı uygulamak
Erkek doruğa yaklaştığını hissettiği anda kendini geri çeker ve penisin ucunu parmaklarıyla 3-5 saniye sıkarsa boşalma geciktirilebilir. Bu yöntem ereksiyonu yüzde 10 ile 30 oranında azaltır ve belli bir süre uygulandığında erkeğin kendini kontrol yeteneğini artırır.

Çin tekniği
Eski çağlarda Çinliler, boşalmayı geciktirmek için “Oynak Yol” adını verdikleri yöntemi uygularlardı: Erkek boşalacağını anladığı zaman sol elin baş ve orta parmaklarıyla, testis ve anüs arasında kalan bölgeyi derince bastırır. Bu arada nefesini ona kadar sayarak tutar ve verir. Bir-iki kez tekrarlandığında erteleme gerçekleşir.

Beyninizi kullanın
Zamansız bir boşalmayı engellemek istiyorsanız, o an başka şeyler düşünmeye çalışın. Örneğin 50′ye kadar sayın, o gün ne yediğinizi düşünün ya da günlerden hangisi olduğunu hatırlamaya çalışın.

Düzenli cinsel ilişkiler
Erkeğin penisi uyarılmaya karşı çok hassas olduğu için sık sık ilişkiye girmezse uyarılma eşiği azalıyor ve eski halini koruyamıyor ve doğal olarak daha erken boşalıyor. Eğer düzenli bir ilişki varsa, büyük bir ihtimalle bu sorun kendiliğinden ortadan kalkabilir.
Devamını Oku

Cinsel Gücü Arttıran Bitkiler

Doğal Yöntemlerle Cinsel Gücü Artırmak
Uzmanlar, maydanoz, kereviz, sivri biber, kırmızı biber, nane gibi birçok bitkinin, erkeklerde hormonlar üzerinde olumlu etki yaparak cinsel arzuyu ve gücü artırdığını bildirdi.

Cinsel arzuyu ve gücü artırdığı bilinen bitkilerle ilgili yapılan araştırmalara her geçen gün yenileri ekleniyor. Uzmanlara göre, erkek hormonlarını çalıştıran ve cinsel isteği artıran bitkiler şunlar:

Kuşdili: Tüm salgı bezlerini dengeli bir şekilde çalıştırır. Erkeklerde de kadınlarda olduğu gibi cinsel iktidarsızlığı giderir.

Maydanoz: Bedeni yorgunluk ve ruhi bunalımı giderir. Erkeklerde cinsel gücü artırır.

Nane: Cinsel isteği çok artırır. Erkekte psikolojik iktidarsızlığı giderir.

Tarçın: Cinsel isteği çok artırır.

Zencefil: Tüm vücudu uyararak bedeni ve zihni çalışma gücünü artırır. Erkekte cinsel gücü ve isteği artırır.

Kişniş: Erkeklerde cinsel arzuyu artırır. Günde bir kahve kaşığı kullanılır. Sinir sistemine de çok yararlıdır. Et yemeklerine veya yemeklerde soslara konur. Bir bardak sıcak suya yarım kahve kaşığı kişniş karıştırılıp, yemek üzerine içilebilir.

Vanilya: Çeşitli sebeplerle (ruhi ve bedeni zayıflık) erkeklerde görülen cinsel iktidarsızlığı giderir ve onlara cinsel güç kazandırır. Pasta ve sütlü tatlılarda kullanılır.

Kırmızı biber: Cinsel isteği çok artırır. Ancak damar sertliği, üre ve tansiyonu olanlar yememelidir.

Sivri biber: Bol miktarda C, P, K vitamini içerir. Erkeklerde cinsel isteği artırır.

Hardal: Cinsel arzuyu artırmanın yanı sıra sinirleri kuvvetlendirir. Ancak midesi hassas olanlar, karaciğer, damar setliği ve tansiyonu olanlar kullanmamalıdır veya çok az almalıdır.

Kereviz: Çeşitli iç salgı bezlerine tesir eder ve onların faaliyetlerini artırır. Erkeklerde cinsel faaliyeti çok artırarak vakitsiz iktidarsızlığı önler.

Ayçiçeği: Bol protein ihtiva eder, içeriğinde fazla miktarda E vitamini vardır. İktidarsızlığa engel olur. Kalp ve sinir hastalıklarını önler. Cinsel arzuyu artırır.

Greyfurt: Vücuda gençlik ve dinçlik verir. Sabah kahvaltıda bir bardak içilmesi tavsiye edilir. Ülseri ve tansiyonu olanlara tavsiye edilmez.

Çam fıstığı: Bol E vitamini vardır. Cinsel tükenmeyi ve buna bağlı olarak ruhi çöküntü ve kalp rahatsızlıklarını geçirir.

Antepfıstığı: Protein ve bol E vitamini ihtiva eder. Cinsel arzuyu uyarır.

Susam: Cinsel isteği artırır.
Devamını Oku

Şeker Hastalığı Bilmeniz Gerekenler

Hasta tarafından fark edilemeyen şeker hasta­lığı, erken teşhis etmek için, açlık kan şekeriyle birlikte tokluk kan şekerinin ölçülmesi gerektiği­ni söylüyor.

Yaygın olarak görülen bu hastalığın büyük ve küçük atardamarlarda tıkanıklıklara yol açtıağı-nı belirten uzmanlar “Hastalık, yıllarca fark edil­meden vücutta ilerler. Bu durum, damarlarda ki­reçlenme ve pıhtılaşmaya sebep olur, gözde, böbrekte, kol ve bacaklardaki damarlarda ciddi hasarlar meydana getirir” diyor.

Tokluk kan şekeri
Belirtisi olmadığı için sinsice ilerleyen bu has­talığın ortaya çıkarttığı hasarlar nedeniyle, yeterli kan taşımamaya bağlı yetmezlikler görülü­yor. Sinsi şeker hastalığı kalp krizi, beyin felci, körlük, yürüme zorluğu gibi ciddi ve tedavisi güç hastalıklara yol açıyor. Atardamarın iç katma­nında fonksiyon kaybına ve pıhtılaşmaya da ne­den olan sinsi şeker hastalığı, kolestrolü de artı­rıyor.

Bu hastalıktan korunmak için, sürekli olarak açlık kan şekerinin yanında tokluk kan şekerinin de ölçülmesi gerekiyor. Ölçümlerde, uzun yıllar açlık kan şekerinin normal çıkmasına karşın, tokluk kan şekeri yüksek bulunabilir. Bu da “sin­si şeker hastalığı”nın belirleyicisidir. Özellikle erken yaşta başlaması nedeniyle, gençler tedavi­de geç kalmamalıdır.

Gizli şekere yeni test
Basit bir kan testiyle, daha önce şeker hasta­lığı belirlenemeyen hastalarda gizli şeker sapta­nabiliyor. Duke Üniversitesi Tıp Merkezi’nde ge­liştirilen kan testiyle, kan şekerini belirlemek için hastanın, saatlerce aç kalmasına da gerek kal­mıyor. “HgAlc” adlı verilen testle, kandaki şeker oranı, son 2-3 aya dönük olarak yüzde 75 başa­rıyla tespit edilebiliyor.
Devamını Oku

Kanser Belirtileri

Kanserin Belirtileri Nelerdir ?
anser her insanın korkulu rüyasıdır. Çünkü kanser olduğunuz takdir de kanseri yenmeniz oldukça zordur. Kanseri yenen insanları düşünürseniz hepsinin mutlulukla yendiğini görebilirsiniz. Kanserden kurtulmanız için kanser olduğunuzu erken teşhis etmeniz ya da farkına varmanız gerekir. İnsan vücuduna virüsler daha hızlı yayılışı nedeniyle ömrünüz daha çok kısalabilir. Bu nedenle size bu yazımızda kanser belirtileri hakkında bilgiler vereceğiz. Bu belirtileri okuyarak kendinizin ve yakınlarınızın sağlığını koruyacağınızdan emin olabilirsiniz.

Kanser olan bir insanın uzun süre boyunca cildin de yaralar ya da renk değişikliği olur. Uzmanlar tarafından ciltte garip bir şekilde bu tür olumsuzlukların oluşması cilt kanserinin bir işaretidir. İnsanların bir çoğu sigara tiryakisidir. Sigara dumanın akciğerlerin ömrünü kısalttığını her insan bilir. Eğer uzun süre öksürüyorsanız ve nefes darlığı çekiyorsanız akciğer kanseri olmuş olabilirsiniz.

Kanser olmamak için bir çok insan her hangi bir atılım yapmamaktadır. Fakat insanlar ancak kanser olduklarında durumun vahimliğini öğrenebilirler. Bu nedenle insanların sigaradan uzak durmaları gerekir. Kanser olan insanların neden kanser olduğunu merak ediyorsanız sebebi sigaradır. Sağlıklı bir yaşam ile tüm hastalıklardan korunabilirsiniz.
Devamını Oku

Kışın Hastalanmamak

Rahat bir kış nasıl geçirilir?
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesirahat bir kış Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, tüm yurdu etkisi altına alan soğuk havaların özellikle akciğer hastalarını etkilediğini vurgulayarak, astım ve KOAH gibi akciğer hastalarının rahat bir kış geçirmek için çok gerekli olmadıkça soğuk, yağmurlu, karlı ve rüzgarlı havalarda sokağa çıkmamalarını önerdi.

Prof. Dr. Küçükusta, tüm yurdu etkisine alan soğuk havalara dikkat çekerek, soğuk havadan en çok etkilenen ve hastanelerin acil servislerine giden kişilerin akciğer hastaları olduğunu söyledi.

”Astım, KOAH gibi hastalığı olanları en çok rahatsız eden şey, havanın soğuk ve kuru olmasıdır. Soğuk hava, bronşları daraltarak öksürük, hırıltı ve nefes darlığına neden olur” diyen Prof. Dr. Küçükusta, ayrıca kışın ev, işyeri gibi kapalı mekanların havasının da ısıtmaya ve pencerelerin kapalı tutulmasına bağlı olarak daha kuru olmasının da, bronşların daralmasına ve salgıların kurumasına yol açtığını bildirdi.

Prof. Dr. Küçükusta, insanlar kışın zamanlarının neredeyse tamamına yakınını kapalı mekanlarda geçirdikleri için, bu ortamların havasının kirliliği ve alerjenlerle daha yoğun karşılaşmalarının da astım krizlerini tetikleyen önemli bir neden olduğunu dile getirerek, kışın en çok rahatsızlık yaratan alerjenlerin ise ev akarları, evcil hayvanlar ve küf mantarları olduğunu kaydetti.
Bu alerjenlerin ev ortamında yılın her mevsiminde bulunduğunu, ancak kış aylarında söz konusu alerjenlerin miktarlarında önemli artışlar meydana geldiğine işaret eden Prof. Dr. Küçükusta, sözlerine şöyle devam etti: ”Kış aylarındaki astım krizlerinin ve KOAH ataklarının diğer önemli bir nedeni de, grip, soğuk algınlığı gibi viral ve bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlardır. Çünkü soğuk havaya maruz kalınması, solunum yollarında mikroplarla savaşma gücü azalır. Solunum yollarına ulaşan mikroplar, akciğerlere yerleşerek, bronşit atakları ve zatürree gibi hastalıklara neden olurlar.”

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, akciğer hastalarının rahat bir kış geçirmeleri için dikkat etmeleri gerekenlere ilişkin de şunları kaydetti:
”Astım ve KOAH gibi akciğer hastaları, rahat bir kış geçirmeleri için çok gerekli olmadıkça soğuk, yağmurlu, karlı ve rüzgarlı havalarda sokağa çıkmamalı, dışarı çıkması gerekenler çok kalın tek giysi yerine, daha sıcak tutan kat kat giyinmeyi tercih etmeli, dışarıda dolaşırken, ağız ve burun önüne bir kaşkol tutularak solunan havanın ısıtılması ve nemlenmesi sağlanmalı, soğuk havada astım krizine girenler de sokağa çıkmadan 15-20 dakika önce nefes açıcı spreylerini kullanmalıdır.

Astımlılar için ideal ısınma sistemi kaloriferdir. Katalitik ve borusuz sobalar uygun ısınma araçları değildir. Odun ve kömür sobalarının tütmemesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Evde gazla çalışan ısınma, yemek pişirme araçlarından gaz kaçağı olup olmadığı kontrol ettirilmelidir. Ev düzenli olarak temizlenmeli, duvardan duvara halılar, özellikle de beton üzerinde bulunanlar kaldırılmalıdır. Yatak takımları haftada bir sıcak su ile yıkanmalı, yatak ve şilteler özel kılıflarla kaplanmalıdır. Kuştüyü yastık kullanılmamalıdır. Yatak odasında kumaş kaplı mobilya (koltuk, kanepe, sandalye) olmamalıdır. Kedi, köpek gibi hayvanlar mümkünse ev dışında beslenmeli ve kesinlikle yatak odasına alınmamalıdır. Hayvan, haftada bir yıkanarak barındırdığı alerjenler azaltılmalıdır. Evde sigara içilmemelidir. Gripten korunmak için her yıl Ekim-Kasım aylarında grip aşısı yaptırılmalıdır. Grip ve diğer solunum yolları salgınları sırasında, zorunlu olmadıkça toplum içine girilmemelidir.”
Devamını Oku

Böbrek Taşı Belirtileri

Böbrek Taşı Tedavisi Korunma Yolları

Böbrek taşları erkeklerde daha sık görülüyor. 20-40 yaş arasında daha sık görülen böbrek taşından korunmanın ilk koşulu günde 2,5 litre su içmek; kahve, çay ve kola tüketimini sınırlamak.
Günümüzde böbrek taşlarının büyük çoğunluğunu ortadan kaldırabilecek etkin tedavi yolları bulunsa da bu problem pek çok insanı etkilemeye devam ediyor. Amerikan Üroloji Hastalıkları Derneği yaşamı boyunca erkeklerin yüzde 12si, kadınların %5inin taş hastalığı ile karşı karşıya kaldığını açıklıyor.
Acıbadem Hastanesi Kadıköy Üroloji Uzmanı Op. Dr. Bora Özveren böbrek taşı oluşumuyla ilgili şunları söylüyor:
“Kalsiyum, oksalat, veya ürik asit gibi maddeler idrar içerisinde normalde beklenenden daha yüksek yoğunlukta bulunursa böbrek taşı oluşur. Bu maddeler kristaller halinde böbrekte çökelebilir ve zaman içerisinde büyüyerek böbrek taşını meydana getirir. Taşlar yer değiştirerek veya idrar kanallarından aşağıya doğru hareket ederek vücuttan atılabilir. Ancak idrar kanalının herhangi bir düzeyinde takılarak idrar akışına engel oluşturan taşlar genellikle korkulan, şiddetli tipik böbrek ağrısına yol açar.”
RİSK FAKTÖRLERİ
Bazı hastalıklar ve alışkanlıklar bir kişide böbrek taşı oluşum riskini tetikliyor. Özellikle yaşamında daha önce kalsiyum taşı olan bir hastanın tekrar taş hastalığına sahip olma riski çok daha yüksek. Öyle ki geçmişte taş hastalığı olan hastalarda ikinci kez taş oluşma olasılığı bir yıl içerisinde %15 iken 10 yıl içerisinde % 80’lere çıkıyor. Dr. Özveren risk faktörleri konusunda şunları söylüyor:
“Bazı hastalıklar kişinin taş hastalığı riskini arttırır. Gut hastalarında ve idrarında yüksek ürik asit bulunanlarda da böbrek taşı riski fazladır. Ayrıca kristallerin oluşumuna yol açan bazı ilaçlar taş hastalığı riskini artırır. Sık veya sürekli ishal durumunda, ya da sıvı kaybı sonucu yoğun, asidik idrar çıkaran kişilerde böbrek taşı gelişebilir.”
BESLENME ALIŞKANLIKLARINIZA DİKKAT EDİN
Taş oluşumunda beslenme alışkanlıklarının de rolü büyük. Beslenme düzenine dikkat ederek büyük ölçüde taş oluşumunu önlemek mümkün. Dr. Özveren dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor:
Başlıca su olmak kaydıyla bol miktarda (günde 2,5 litre) sıvı alın.
Kola, gazoz gibi asitli içecekleri haftada 1 litreden fazla tüketmeyin.
Çay tüketimi azaltın.
Greyfurt suyu ve elma suyunun taş hastalığı riskini arttırabilir. Öte yandan saf limon suyu koruyucudur.
Süt ve süt ürünlerinin hiç tüketilmemesi taş oluşum riskini arttırır. Kalsiyumdan yoksun diyetler uygulanmamalıdır. Süt, yoğurt, peynir gibi besinler makul ölçülerde tüketilmelidir.
Bol lifli besinleri tercih edin.
Yüksek oksalat içeren pancar, soya, kara çay, çikolata, kakao, kuru incir, karabiber, fındık, maydanoz, haşhaş tohumu, ıspanak, çilek, böğürtlen vs besinleri aşırı tüketmeyin.
Taş hastalığınız varsa bira ve diğer alkollü içecekler, ançuez, sardalya, sakatat, kuru bakliyat, mantar, ıspanak, kuşkonmaz, karnıbahar ve et tüketimini kısıtlayın.
Tuz kullanımını azaltın.
BELİRTİLERİ
Taş hastalığında görülen ağrı en sık rastlanan belirti. Böbrek ağrısının şiddeti değişiyor. Bazı kişilerde belli belirsiz bir sızlama şeklinde görülürken bazılarında son derece şiddetli, kıvrandırıcı ve hastaneye yatmayı gerektirecek yoğunluğa kadar ulaşabiliyor. Dr. Özveren ağrının şiddeti konusunda şunları söylüyor:
“Ağrı atakları taşın üreter içerisindeki hareketi ve buna bağlı spazmlara bağlıdır. Şiddetli ağrı atakları genellikle 20 – 60 dakika arasında sürebilir. Böbrek ağrısı, taşın bulunduğu vücut tarafında olur. Ağrının yeri taşın yerine ve hareketine göre değişebilir. Böbrekte veya üst üreterdeki taş, kaburga ile kalça arasında yan (böğür) ağrısına sebebiyet verir. Alt üreterde ve mesaneye yakın taşlar karın alt kısmında veya cinsel organa doğru yayılan ağrıya yol açar.”
Böbrek taşı hastalığında tek belirti ağrı değil. İdrarda kanama, bulantı, kusma, idrar yaparken acı-yanma, ve idrar sıkışıklığı hissi de hastalarda görülüyor. İlginç olarak belirti vermeyen böbrek taşlarına da rastlanıyor. Bu taşlar ancak kontrol sırasında ya da başka amaçla çekilmiş filmlerde tesadüfen saptanıyor.
TANI YÖNTEMLERİ
Böbrek taşı tanısı için hastalık belirtilerinin yanında, laboratuar tahlilleri ve radyolojik tetkiklerden yararlanılıyor. Dr. Bora Özveren tanı için kullanılan yöntemleri şöyle sıralıyor:
Direkt Röntgen Filmi
Taşların çoğu standart, yatarak çekilen röntgen filminde görülüyor. Ancak bazıları, örneğin ürik asit taşları ve ufak taşlar saptanamıyor.
İntravenöz Piyelogram (IVP)
İlaçlı böbrek filmi olarak da bilinen IVP’de röntgen ışını altında görülebilen bir boya maddesi damar içine veriliyor. Bu boya böbrekten süzülerek idrar kanallarına atılıyor. Boya böbrekler ve kanallardan geçtiği esnada çekilen filmlerde tüm idrar yolu ve taşları görüntülemek mümkün.
Bilgisayarlı Tomografi (BT)
Özel bir tomografi incelemesi olan “kontrastsız helikal BT”, yani damardan ilaç verilmeden çok kısa bir süre içerisinde yapılabilen yöntem ile tüm böbrek taşları saptanıyor. BT, idrar yollarındaki her boyut ve tipteki taşları saptamada ve idrar yolu tıkanıklığını göstermede en hassas yöntem olarak günümüzde altın standart olarak kabul ediliyor.
Ultrasonografi
Özellikle hamileler gibi radyasyondan uzak durması gereken hastalarda ultrasonografi tercih ediliyor.
TEDAVİSİ
Taş hastalığının başlangıç ve acil (akut) safhasında tüm hastalar için benzer tedavi uygulanıyor. Başlangıç safhada hastalara, taşın kendiliğinden düşmesi beklenirken, sadece ağrı kesiciler ve su içmesi öneriliyor. Ağrı kesici ve sıvı tedavisini ağız yoluyla alabilen hastalar evine gönderilerek ayaktan takip ediliyor. Ancak ağrı çok şiddetliyse ve hasta su içemiyorsa hastaneye yatırılması gerekebiliyor. Taşın düşürülemediği durumlarda ise girişimsel tedavi yöntemleri tercih ediliyor.
Halk arasında en çok bilinen yöntem olan taş kırma konusunda Dr. Özveren şunları söylüyor:
“Taş kırma, girişimsel tedaviye ihtiyaç duyulan hastaların çoğunluğunda uygulanabilen başlıca yöntem. Özellikle böbrek içinde ve üreterin üst tarafında yer alan taşlar için iyi bir tedavi şekli olarak kabul ediliyor. Buna karşın 2 cm’den büyük, sert, veya böbreği tümüyle dolduran taşlarda uygun bir yöntem değil. Bu yöntemde direkt olarak taşa yönlendirilen yüksek enerjili şok dalgası, cilt ve iç organlara zarar vermeden ilerleyerek taş yüzeyinde kırılma etkisi yapıyor. Bu şok dalga enerjisi ile taşlar küçük parçalara kırılarak idrar yolundan kolaylıkla atılması sağlanıyor. Çok büyük taşlar içinse perkütan böbrek taşı çıkarılması yöntemi kullanılıyor. Bu metotta çok büyük veya komplike taşlar, ya da taş kırma tedavisine dirençli taşlar ciltten böbrek içerisine yerleştirilen bir tüp yoluyla çıkartılıyor.”
Acıbadem Hastanesi Kadıköy Üroloji Uzmanı Op. Dr. Bora Özveren, üreteroskopi adlı operasyondan da söz ederek şöyle diyor:
“Üreteroskopi ile üreterin alt ve orta kısmında tıkanıklığa yol açan taşların çıkarılmasında kullanılıyor. Üreteroskopik girişimde, çok ince bir teleskopik alet ile idrar borusundan ve mesaneden geçilerek üreterin içerisine giriliyor. Bu ince ve esnek endoskop ile üreter içerisinde ilerleyerek tıkanıklığa yol açan taşa ulaşılarak taş çıkartılıyor.”
İlk taş olayından bir yıl sonra hastalar ultrason ve direkt film ile kontrol ediliyor. Bu dönemde yeniden taş hastalığı yaşamamak için hastaların özellikle sıvı alımına dikkat etmesi gerekiyor.
Devamını Oku

Hangi Banka Kaç Kişi Alacak?

 7 Bin Kişiye İş Müjdesi
Yaklaşık ilk dokuz ay itibariyle bankaların bu yıl 10 binden fazla kişiyi işe aldığı belirtiliyor.yıl sonuna kadar 7 bin yeni eleman alınacak.

KAMU YARIŞTA OLDUKÇA ETKİN

Eskiden çok fazla etkin olmayan, eleman alımlarını bile sessiz sakin yapan kamu bankaları artık daha agresif davranıyor. Hatta özel bankalarla resmen yarış ediyorlar, transfer bile yapıyorlar.

Örneğin Ziraat Bankası, bu yıl en fazla eleman alan banka oldu. Yılbaşından bu yana 1.500 kişiyi işe alan banka, yılın sonunda kadar 1.250 yeni bankacıyı bünyesine katacak.

Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, eylül ve ekim ayında sınavla 1.250 kişiyi işe alacaklarını, sınavın bankanın şubelerinde, personelin çalıştığı ekranlarda yapılacağını söylüyor.

Çağlar, yeni elemanlardan binin memur olarak görevlendirileceğini, diğerlerinin bankacılık okulu ve müfettişlikle ilgili departmanlarda göreve hazırlanacağını açıklıyor.

ZİRAAT’TE KPSS YOK!

Ziraat Bankası’nda işe başlamak için KPSS’de (Kamu Personeli Seçme Sınavı) yüksek puanlar almaya, hatta bu sınava girmeye bile gerek yok.

Banka, KPSS şartını kaldırarak, şubelerinde personelin çalıştığı ekranlarda sınav uyguluyor. Katılımcılar sınavdan sadece 10 dakika sonra sonuçlarını öğrenebiliyor. Söz konusu sınavdan 70 ve üzeri puan alanlar mülakata çağrılıyor.

Çağlar, bu yeni sistemin ciddi bir maliyet ve zaman tasarrufu sağladığını vurguluyor. “Böylece fırsat eşitliği sağlıyoruz.

Halen birçok şubemizde uygulanan sistem sayesinde ayrıca, örneğin Erzurum’da, Van’da yaşayanların başka şehirlere gitme, otel, yol parası gibi maliyetlere katlanma zorunluluğunu da ortadan kaldırmış oluyoruz.”

İNTERNET ÜZERİNDEN SINAV

Ziraat Bankası, şimdi bu sınavın daha ileri bir aşamasını uygulamayı planlıyor. Can Akın Çağlar, internet üzerinden sınav yapmak için bir çalışma yürütüyoruz.

İlgili çalışmalar sonuçlanınca bankamız eleman sınavlarını internet üzerinden yapacak. Yine belli bir puanın üzerindekileri kendi sistemimize davet edeceğiz. Bu uygulama hayata geçerse Türkiye’de bir ilk olacak” diyor.

VAKIFBANK, 900 KİŞİ ARIYOR

Ziraat Bankası gibi hızlı büyüme trendini sürdüren bir diğer kamu bankası da VakıfBank... Hatırlanacağı gibi İş Bankası’ndan transfer edilen yeni Genel Müdür Süleyman Kalkan, bankanın 2010 yılının ilk sekiz ayında 61 yeni şube açarak toplam şube sayısını 602’ye çıkarmasında etkin rol oynadı.

Söz konusu dönemde VakıfBank, çalışan sayısını da 10 bin 252’ye yükseltti.

Banka bu yılın sonuna kadar İstanbul, İzmir, Antalya, Hatay, Manisa, Balıkesir, Kırklareli, Tokat, Bursa ve Mersin’de yeni şubeler açacak. Aynı zamanda bankanın genel müdürlük birimleri de Ankara’dan İstanbul’a taşınacak.

VakıfBank ekim ayında 300’ü uzman, 600’ü memur olmak üzere 900 kişiyi bünyesine katmaya hazırlanıyor. Taşınma nedeniyle işe alımlarının büyük bölümü İstanbul’da yapılacak. Memur adaylarının KPPS’den 65 puanın üzerinde not almaları gerekiyor.

İŞ, İÇERDE DE DIŞARDA DA BÜYÜYOR

Türkiye İş Bankası, gerek yurtiçi gerekse yurtdışındaki büyümesini sürdürüyor. Banka, 2010 yılının ilk sekiz ayında 34 yeni şube açtı. Yılın kalan döneminde ise 26 yeni şube açmayı planlıyor. İş Bankası, söz konusu dönemde çalışan sayısını da 1.600 kişi artırdı.

Yeni elemanlar daha çok kadro ihtiyacı duyulan genel müdürlük birimleri ile şubeler için yapıldı. Banka, 2009 yılında Anadolu ve İstanbul şubeleri için 1.800, genel müdürlük birimleri için 559, yurtdışı şubeleri içinse 22 eleman almıştı.

İş Bankası’nın yeni eleman alımları yılın son aylarında da sürecek. Emekli olanların yerine geleceklerle birlikte bankanın 500 yeni eleman alması bekleniyor.

İş Bankası, yeni eleman alımlarında, sektördeki yenilikleri takip eden, satışa dönük, değişime açık, müşteri odaklı düşünebilen, katma değer yaratan, öğrenmeye istekli, iletişim becerisi yüksek ve takım çalışmasına yatkın olanları tercih ediyor.

YKB, ANADOLU’YA DA AĞIRLIK VERİYOR

Yapı Kredi Bankası, Ağustos 2010 sonu itibariyle 23 yeni şube açtı. Banka, bu yılın geneli için 60 yeni şube açmayı planlamıştı. Bu plan çerçevesinde çalışmalar sürüyor. Yeni açılan şubelerde toplam 137 yeni eleman görev yapıyor.

Yapı Kredi Bankası, 2010 yılı işe alım planlarını ağırlıklı olarak çağrı merkezi ve şubelerdeki ihtiyaçlar için yapmıştı. Banka, önümüzdeki yıl için de büyük ve gelişmekte olan illerdeki KOBİ piyasalarına yönelik büyüme planları yapıyor.

Bunun yanı sıra perakende şubeler açmaya da devam edecek. Büyük il merkezleri dışında Anadolu’daki gelişmekte olan il ve ilçelerde de şube açılışlarını sürdürmeyi planlıyor.

Yapı Kredi Bankası İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cihangir Kavuncu, yeni alınacak elemanlarda aranan özellikleri şöyle sıralıyor:

“Öğrenmeye ve gelişime açık, dinamik, geleceğin yöneticileri olabilecek nitelikte adayları işe alım süreçlerimize dâhil ediyoruz.

Deneyimsiz eleman işe alımlarımızda ise lisans mezunu ve yabancı dil bilgisine sahip, bankamızda uzun soluklu çalışabilecek, Yapı Kredi değerlerine uyum sağlayabilecek genç yetenekleri bünyemizde istihdam etmeyi tercih ediyoruz.

Yönetici adayı seçim sürecimizde; Türkiye ve yurtdışındaki önde gelen üniversitelerin lisans ve/veya mastır programlarından mezun, çok iyi derecede İngilizce bilgisine sahip, erkek adaylar için askerlik görevini tamamlamış ya da iki yıl süre ile tecilli olmaları aradığımız öncelikli özellikler arasında yer alıyor.”

AKBANK, 3 AYDA 450 ELEMAN ALACAK

2010 yılında 80 yeni şube açılışı planlayan Akbank 27 Ağustos itibariyle bunun 31’ine ulaştı. Bu da bankanın farklı illerde 49 yeni şube daha açacağı anlamına geliyor.

Bu süreçte Akbank, yaklaşık 1.500 de yeni eleman alım planlıyordu. 27 Ağustos itibariyle 1.050 yeni eleman istihdam edildi. Bu durumda bankanın yıl sonuna kadar 450 yeni eleman daha alması bekleniyor.

Akbank İnsan Kaynakları İş Biriminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bade Sipahioğlu Işık, ağırlıklı olarak şube satış kadroları için eleman aldıklarını, bunların büyük bölümünün de yeni mezunlardan oluştuğunu belirtiyor.

Yeni alınan elemanlar, gişeden başlayacak şekilde satış kadrolarına yerleştirilmek üzere eğitiliyor. Böylece Akbank gişe kadrolarını sürekli besliyor ve orada deneyim kazanan, potansiyeli ve performansı yüksek olanları şube satış kadrolarına transfer ediyor.

Akbank’ın bu yıl işe aldığı elemanların yüzde 76’sını deneyimsiz, yüzde 24’ünü ise sektör/fonksiyon deneyimi bulunan adaylar oluşturuyor.

Akbank, sadece büyük illerde değil Türkiye genelinde yaygın alımlar yapıyor. Deneyimsiz alımlarda; 28 yaşını doldurmamış olmak, üniversitelerin bankacılıkla ilgili bölümlerinden mezun olmak, yetkili kulvarında askerliğini tamamlamış olmak önkoşulları aranıyor.

Hem deneyimli hem deneyimsiz adaylarda; müşteri odaklılık, kişisel gelişime açıklık, sonuç odaklılık, inisiyatif alabilme, analitik düşünebilme, değişen koşullara kolay uyum sağlayabilme, ekip çalışmasına yatkınlık gibi temel yetkinlikler aranıyor.

GARANTİ, 75 ŞUBE DAHA AÇACAK

En çok şube açan bankalardan biri de Garanti... Yılbaşından bu yana 24’ü il, 14’ü de ilçe merkezinde olmak üzere 38 yeni şube açan banka, bu süreçte personel sayısını da 1.231 artırdı.

Ocak ayından bu yana şube açılan ve yeni eleman alınan il ve ilçe merkezleri şöyle: Siirt ve Tunceli il merkezlerinin yanı sıra Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Hatay, İstanbul, Mersin, Sakarya ve Uşak il merkezleri, Alanya, Bandırma, Bodrum, Edremit, Gebze, Kazan, Kulu, Serik ve Susurluk ilçe merkezleri...

Garanti Bankası, 2011 yılında da büyümeye devam edecek. Garanti Bankası İnsan Kaynakları Koordinatörü Osman Tüzün 2011 yılında 75 yeni şube açmayı ve yaklaşık 1.104 kişiyi işe almayı planladıklarını söylüyor.

Banka, yetiştirilmek üzere alınan deneyimsiz adaylarda kişisel özelliklere özellikle dikkat ediyor. Örneğin “gişe asistanı” pozisyonu için adayların insan ilişkileri, ikna yetenekleri, aktif ve dinamik bir ortamda çalışma istekleri bile sorgulanıyor.

Çünkü bu elemanlar müşteriyle yüz yüze çalışıyor ve bankanın temsil edilmesinde önemli bir role sahipler. Bankacılık deneyimi olan adaylarda ise sahip olunan deneyimin göreve uygunluğuna dikkat ediliyor.

DENİZBANK, 1.000 KİŞİ ALACAK

DenizBank, yılın ilk sekiz ayında 12 yeni şube açtı. Banka, yılın sonuna kadar 38 şube daha açmayı planlıyor. Bu süreçte 500 de yeni eleman alındı.

DenizBank, ağırlıklı olarak şube operasyon ve satış pozisyonlar için eleman alımı yaptı. Bu elemanlar, önemli bir kısmı Büyükşehirlerde olmak üzere 67 ilde istihdam edildi. DenizBank 2011 yılında da 50 yeni şube açmayı planlıyor. Önümüzdeki yıl personel sayısı da 1.000 kişi artırılacak.

DenizBank Yönetim Hizmetleri Grubu Genel Müdür Yardımcısı Tanju Kaya, iş başvurusu yapan adayların sahip oldukları yetkinliklerin işe uygun olması gerektiğini söylüyor.

Kaya, “Yeni adayların katma değer yaratabilmeleri, problem çözücü ve analitik düşünce yapısına sahip olmaları aradığımız öncelikli kriterler arasında” diyor.


Şekerbank, 2010 yılının ilk sekiz ayında İstanbul/Esenyurt, Muğla/Ortaca, Konya/Ilgın ve Bursa/Mustafakemalpaşa şubelerini hizmete açtı.

Banka, yıl sonuna kadar 6 şube daha açarak toplam sayıyı 266’ya çıkarmayı planlıyor. Şekerbank, oluşan ihtiyaçlar ve yeni açılan 4 şube için toplam 40 personel aldı.

Özelikle Anadolu’daki yaygın şube ağıyla 70 ildeki 260 şubesiyle hizmet veren Şekerbank, yeni açılan şubelerin bulunduğu illerdeki pazarlama ve operasyon kadroları için 40 eleman aldı. Yıl sonuna kadar 6 şube için de 60 yeni eleman alınması bekleniyor.

2011 planları yıl sonuna doğru netleşecek olmakla birlikte Şekerbank, “Anadolu bankacılığı” misyonu gereği, bankacılık hizmetlerinden yeterince faydalanmayan bölgelerdeki şube açılışlarına devam edecek.

2001 yılına göre çalışan sayısının yüzde 38 arttığını vurgulayan Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Nejat Bilginer, eleman alımlarında önem verdikleri kiriterleri şöyle sıralıyor:

“Deneyimsiz işe alımlarda üniversiteden yeni mezun olmuş, kurumda çalışmaya istekli, dinamik, takım çalışmasına yatkın, yüksek katma değer yaratacak adayları seçiyoruz.

Bankamızın ihtiyacı olan deneyimli personel alımlarında ise pozisyonun gerektirdiği bilgi, deneyim ve yetkinliklere sahip olunması bizim için önem taşıyor.

Tüm işe alımlarda, kurum kültürüne uygun, açık iletişim ve sürekli gelişime inanan, kurum aidiyetine sahip, müşteri ve sonuç odaklı, pozisyon için gerekli eğitim, yabancı dil gibi özellikleri taşıyan adayların Şekerbank ailesine katılımına dikkat ediyoruz.”
Devamını Oku

Bankacı Olmak İsteyenlere Öneriler

 * Bankacılık sektörüne girmek isteyen adaylardan öncelikle insan ilişkilerinde iyi olmaları; iletişim, müşteri odaklılık ve ekip çalışması konularında kendilerini geliştirmeleri isteniyor.

* Gündemi ve yenilikleri takip etmeleri, akademik başarının yanında kişisel gelişimlerine özen göstermeleri de iş görüşme sürecinde etkin olmalarına katkı sağlayan diğer özellikler.

Yabancı dil, teknoloji gibi konularda fark yaratacak donanımlar kazanmaları da önemli.

* Tüm mesleklerde olduğu gibi bankacılık hakkında da detaylı araştırma yapmak, bilgi sahibi olmak, bunun sonucunda gerçekten ilgi duyduğundan ve kendine uygun olup olmadığından emin olmak şart.

* Bankacılık disiplin, analitik bakış açısı, planlama, özgüven, değişime hızlı uyum, etik ilkelere bağlılık, yaratıcılık gibi çok çeşitli yetkinliğin bir arada kullanımını gerektiren bir iş alanı.

Bu anlamda mutlu ve başarılı olmak için adayların kendilerini iyi tanımaları ve bu gerekliliklere ne kadar uygun olduklarını iyi tartmaları gerekiyor. Tabii sürekli gelişmekten de vazgeçmemeleri öneriliyor

* İyi bir kariyer planının kişinin gerçek potansiyelini ortaya çıkarabileceği, kendini geliştirebileceği ve onu mutlu edeceği vurgulanıyor. Kariyer seçiminde öncelikle ilgi alanları ve beceriler belirlenmeli, ardından da içinde bu parçaları barındıran meslekler ve sektörler hedeflenmeli.

Öğrencilere önce kariyer hedeflerini belirlemeleri, sonra da kendilerini buna yönelik hazırlamaları, performanslarını her zaman yüksek tutmaları tavsiye ediliyor.

* Bankacılık sektörü, yapısı gereği iyi eğitimli, satışa dönük, teknolojiye yatkın, yabancı dil bilen, stres altında çalışabilen, genç, istekli, yaratıcı ve dinamik, takım çalışmasına yatkın kişilere ihtiyaç duyuyor.

Bu doğrultuda bankacılıkta kariyer yapmak isteyen genç üniversitelilere ve yeni mezun adaylara öncelikle İngilizce, Almanca, Fransızca dillerinden en az birini çok iyi öğrenmeleri ve olabildiğince erken yaşlarda bu sektörde çalışma kararı alıp deneyim kazanmaları öneriliyor.

* Bankacılık kariyeri yapmak isteyen öğrencilerin, bankacılık ve finans sektörü ile ilgili üniversitelerde düzenlenen panel/seminerlere katılmaları da farklı konular hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlayacak ve bankacılıkta kendilerine uygun iş alanını seçmelerine katkıda bulunacaktır...
Devamını Oku

Blog Arşiv